RÖPORTAJ : SESSİZ İSTİFA!DAN SONRA, SESSİZ İŞTEN ÇIKARMA!
Röportajın tümüne buradan ulaşabilirsiniz;
Yöneticiler pasif-agresif davranışlarla çalışanları bezdiriyor ve istifa etmesini bekliyor. Yani kendileri kovmuyor ama çalışanın istifa etmesine zemin hazırlıyor.
Bir çalışanın ücret talibini görmezden gelmek, sorumluluklarından fazla iş yüklemek sessiz işten kovma mıdır?
Çalışanın kariyer yönetimi veya ücret artışı talebini görmezden gelmek, iş sorumluluklarını ve yükünü umursamamak ve her fırsatta performansını baskısını hissettirmek, kurum içinde bireysel ve kariyer gelişimini engellemek ve bir dolu yaklaşımla kurumlarda yöneticiler, patronlar çalışanlarının istifa ederek işlerinden uzaklaşmalarını sağlıyorlar. İşte bu yaklaşım; işverenlerin, çalışanları tabiri caizse sessiz kalarak kovması anlamına geliyor.
Mobbingten farkı nedir? Buna bir nevi sessiz mobbing de denebilir mi?
Psikolojik şiddetten hiçbir farkı olmamakla birlikte, kişinin psikolojik ve duygusal olarak yıpranmasında daha büyük payı vardır. Ruhsal olarak yorgunlukla birlikte kişinin profesyonel yaşamında pes etmesini, uzaklaşmasını sağlamaktadır. Hatta, bu yaklaşımın diğerlerinden farkı; yöneticinin / patronların özellikle sistematik olarak; tepkisik kalarak, çalışanı görmeyerek, duygusal saldırı yaklaşımında ilerleyerek, psikolojik şiddet, baskı, taciz, aşağılama, tehdit vb. farklı farklı şekillerde yansıyan tarafları gözlemlenmektedir.
Sessiz işten çıkarma şirketlere ne gibi zararlar verir?
Özellikle son yıllarda, eğitimlerimde ve danışmanlıklarımda büyük bir oranda bu yaklaşıma maruz kalan arkadaşlar olduğunu gözlemliyorum. Onlar ile uzunca sohbetler de gerçekleştiriyorum.
Psikolojik, yıldırmanın kurumlara psikolojik, ekonomik açıdan birçok tahrip edici etkileri bulunmaktadır. Bunlardan bir kaçını sıralayacak olursak;
- Çalışanlarda iş tatmini ve motivasyonları düşer
- Çalıştıkları kuruma olan güven duyguları zedelenir
- Çalışanların şikayetleri artar, kuruma olan bağlılıkları azalır
- Kurum içinde huzursuzluk ve karmaşalar yaşanmasıyla verimliliğin azalması ile üretimin düşmesi sonucunda maliyetlerin yükselmesi ve bununla birlikte kalite ve kar kaybına da yol açar.
- Bu kadar etki ile birlikte; , psikolojik açıdan yaşanan sıkıntılar sebebiyle hastalık izinleri, işten ayrılmaların artması, performans düşüklüğü, erken emeklilik ödenekleri, işsizlik maliyet hesapları, yeni personel masrafları ile ekonomik açıdan da oldukça zarar görmektedir.
Çalışanlar sessiz işten çıkarmanın hedefi olduğunu fark ettiğinde neler yapmalı? Bununla nasıl mücadele edilebilir?
Profesyonel yaşamda bir çalışanın “pasig agresif, manipülatif yaklaşımlara” maruz kalma durumunda, öncelikle açık, şeffaf bir iletişimle bunu yaşatan yöneticisine geribildirim vermelidir. “Kişiyi rahatsız eden duygular, ifadeler ya da ruhsal olarak tehdit eden taraflarını” anlama odaklı yaklaşımda bulunmak ilk adım olmalıdır. Örnek olarak şöyle bir yaklaşım; “kariyer gelişimimde yeteri kadar destek göremiyorum ve bu da kendimi iş performansımda yansıtma noktasında yeterli hissettirmiyor ve zorlanıyorum. Bu konuda benim için ne yapabilirsiniz, bana nasıl yardımcı olabilirsiniz?” İletişimde kalmak önemli fakat iletişimde iken de; üslub ve sakinlik oldukça daha çok önemlidir. Çünkü; bu tarz bir yaklaşımda, yöneticinize gittiğinizde, söyleyecek sözü var ise zaten sizin sorunuza yapıcı ve yeterli cevap sunacaktır, yoksa da o cevabı alamayacaksınız. Ki, çoğu zaman ise o cevap gelmemektedir.
Çalışan iş yerinde; itibarını, saygınlığını, kurumdaki pozisyonunu zedeleyici nitelikte olan tüm yazışmaları ve e-mail, sms, whatsapp konuşmaları da kaydetmeli ve mümkünse kopyalarını da almalıdır. İş akışında ve ilişkisel boyutta yaşadığı zorlukları, engelleri bir günlük tutarak “kişi, tarih ve gündem bazında” elini güçlendirecek notlar almalıdır.
Kişi bu noktada başarı kaydedemiyor ise, bir hukukçu desteği alarak, iş avukatı ile görüşmeleri sağlayarak hem süreç hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, hem de kendi adına daha sağlıklı ve yerinde adımlar atabilmektedir.
Bu durumda; en önemli mücadele modellerinden biri de; kişi bireysel farkındalığından ve iş başında performansından ödün vermemelidir. Mevcut işini, görev ve sorumlulukları dahilinde en iyi şekilde yönetmeye odaklanmaya devam etmelidir. Bireysel ve kariyer gelişimi için istekli olmaya ve kendisine yeni şeyler katmaya, gerekirse de bir profesyonelden (bu bir terapist olur, bir koç olur, bir mentor olur) yaşadığı durumla ilgili destek almaya gönüllü olmalıdır.
Yöneticiler neden sessiz isten çıkarmayı tercih eder?
Kurumlarda patronlar, bazı yöneticiler, çalışanlarını pasifize ederek, her türlü beklenti ve ihtiyacını görmezden gelerek ve onları baskı altında tutarak, çalışanların kendi eylemleri ile işlerine son verip ayrılmaları için, sessiz işten kovma yöntemini uygulamaya almaktadırlar.
Bu eylem tamamen bilinçli olarak uygulamakta olup, profesyonel olmayan ve yetersiz yöneticilerin başvurduğu bir yöntemdir. Liderlik yetkinliklerinin farkında olmayan, bireysel farkındalığı zayıf olan yöneticiler çoğu zaman farkında olmadan bu noktada yaklaşım sergiliyor. Bir kaçını burada özetleyebilirim;
- Çalışan yönetici için risk oluşturuyorsa ve bunun vermiş olduğu kaygı ile sessizce saldırgan davranış göstermeye meyilli oluyor,
- Geçmişte kötü yönetimlere maruz kalarak, doğru liderliğin bu olduğuna inanıyor,
- Bireysel olarak yaşamının genelinde yaşanan duygusal aksaklıkların etkisiyle tutarsız davranışlar sergilemeye devam ediyor,
- Ki, en çok karşılaşılan durumlardan bir tanesi de; amaç çalışanları yormak, bıktırmak ve yaptıkları işte iyi olmadıklarını düşündürerek işten ayrılmaya ikna edilmektedir. Fakat, çalışanlar, kurum tarafından bu yaklaşımın bir yönetim stratejisi ve kurum kültürü olarak uyguladıklarını da düşünüyorlar.
Tuba KARAGÖZ SEVER
Profesyonel Koç, Mentor, Kişisel Gelişim & Yönetim Danışmanı, İnsan Kaynakları Danışmanı
.