SİZİN İÇİN HAYAT NE ZAMAN BAŞLIYOR?
Mevcut durumu analiz ederek vizyoner bakış açısı ile “ben nereye gidiyorum” sorgulamasını kaçımız yapıyor. Bireysel farkındalığı olan kişilerde bu daha fazla etkili bir bakış açısıdır. Peki, farkındalığı olmayan kişilerde nasıl bir aksiyon alınmalı ki bu farkındalık oluşmalı? Bazen kişi kendi üzerinde o kadar çok eyleme geçer ki yine de bir şeyler eksik kalır. Nerede yanlış yapıldığının, o kadar farkında değildir ki hayatı akışta yaşayamaz.
Hatalı bir tutumu düzeltmekten bahsetmek için öncelikle çok fazlaca sergilediğimiz hatalı davranışları ele almalıyız. Bu eylemler, kişiler arası ilişkilerde de maalesef yıpratıcı ve çekilmez boyuta gelerek motivasyonumuzu farkında olmadan anlamsız yere aşağılara çekebilmektedir. Daha fazla profesyonel iş yaşamında ast-üst seviye ilişkilerde tanık olunan ve kişiyi rahatsız eden durumlardan bahsediyorum. Bu noktada ifade etmek istediğim; iletişimde olunan tarafa karşı sergilenen hatalı ve olmaması gereken davranışlardır. Bunlardan en fazla görünenler ;
Başarı takıntısı : Her fırsatta gerçek başarının önüne geçen hırs ve kazanma güdüsü.
Yargılama : Konu hakkında fikir sahibi olmadan karşı tarafa dayatma eylemi.
Yersiz ve yıkıcı yorum yapma : Fikrimizin bir önemi olmaksızın her iletişim sürecine burnunu sokma, aşağılayıcı ve iğneleyici söz söyleme.
Öfkeli iken konuşma : Duygu olarak sinirlenme ve beden dilini araç olarak kullanma.
Hak edilmeyen itibara sahip olma : Her defasında kişinin kendi değerinde daha fazla başarı ve katkı sağladığını ileri sürme.
Bahane ve itiraz : Yaşadığı her olumsuz koşulda; başkalarını, şartları, kaynakları öne çıkarma duygusu ve her durumda rahatsız edici bir beğenmeme ve kaçma eylemi.
Yukarıda saydıklarım sadece bir kaçı. En önemlisi var ki, bu süreçte en can alıcı noktadır. İ-le-ti-şim!
Maalesef kişiler arası etkin bir iletişim kuramamanın en büyük temel taşı iletişim de “Dinlememe” yetkinliğidir. İletişim sürecini pasif hale getirmek ile birlikte negatif bir davranış şekli de ortaya çıkarmaktadır.
Hatalı gördüğümüz bu davranışlar ileriye yönelik düzeltilebilecek basit davranışlardır. Yeter ki, kişi bireysel farkındalığına odaklanarak adım atmaya karar versin. Bu davranışların pozitif yönde ilerleme kaydetmesi de ancak kişinin kendi yetkinliği ve kararlılığı ile gelişmektedir.
Bu hatalı davranışlara baktığımızda; bir çok davranış şekli ekleyebiliriz. Pekala; siz kendinize ayna tuttuğunuzda hangi davranışları gözlemliyorsunuz? Siz kendiniz hakkında ne düşünüyorsunuz? Etrafınızdaki insanlar hangi davranışlarınızı ele alıyor? Bu bakış açısı ile hiç değerlendirme fırsatı verdiniz mi? Hadi kendinize bir farkındalık listesi yaratma fırsatı verin. Bakalım listemizde neler karşımıza çıkacak. Bu farkındalıkla hadi bir adım atalım, bizi rahatsız eden davranışımızı güçlü bir alana taşımak için kendimize izin verelim.
Ne mi olacak? İletişimde olduğumuz her noktada, her durumda yıldız gibi parlayan bireyler olacak. En önemlisi bizim tarafımızdan bakıldığında hayatımız kolaylaşacak ve her şeyden önce kendimizi kabul etme şansı yakalayacağız. Henüz bitmedi! Bu bize faydası, karşı tarafa ise mükemmel bir insan etiketi yansıtmakla birlikte bu mükemmelliği yaşatacağız.
Hepimizin çevresinde vardır mutlaka hayranlıkla takip ettiğimiz yada gölgesinden kaçtığımız kişilikler. Negatif boyutunda bir çok yıkım da yaşanmaya başlamaktadır. Sevilmeyen bir yönetici, işten ayrılmalar, arkadaşlıkların / ilişkilerin sona ermesi gibi. Çok şükür bunu tercih etmiyoruz. Şimdi soruyorum size; “sizin için mutlu, anlamlı ve yaşanabilir hayat ne zaman başlıyor”…
Hayat boyu hayranlıkla takip edilen, tercih edilen kişiliklerde kalmak dileği ile…
Sevgilerimle,
Tuba KARAGÖZ SEVER
GELİŞİME YOLCULUK Koçluk, Eğitim ve Danışmanlık
Koç, Mentor, Kişisel Gelişim ve Yönetim Danışmanı, İnsan Kaynakları Danışmanı
.